Okudum: Şeker Portakalı

By Mavinindenizi - Aralık 19, 2020


 Şeker Portakalı

Yazar: Jose Mauro de Vasconcelos

Çeviri: Emrah İmre

Şeker Portakalı gibi tatlı kitap sayısı çok az. Sağda solda alıntılarını görüyorsunuzdur, hepsini alıntı yapsalar hak vermem diyemem. Her okuduğum kitabı övüyor gibi olmasın lütfen, sevdiklerimi yorumlarken daha rahat yazıyorum sadece. Bir de sevdiğim tarzların fakındayım ve seçimlerim genelde ona göre oluyor. Her çeşit okumaya özen gösteriyorum ama tarzıma uymayanları aralara serpiştiriyorum, yalan yok.

Neyse konumuz Şeker Portakalı. Yani; Zeze!

Yazarın çocukluğunda da alıntılar varmış kitapta, okuduktan sonra öğrendim bu bilgiyi de. Zeze hayal gücü geniş ve aşırı yaramaz bir çocuk. Bunların yanında bir o kadar da duygusal bir yapısı var. Ben gözümde onu o kadar tatlı canlandırdım ki; yaramazlıklarına kızdığımı söyleyemem ama ailesi çok kızıyor. Okumayı küçük yaşta tek başına öğrenir ve okulda çok başarılı bir öğrenci olur; o kadar ki yaramazlık yaptığına öğretmeni asla inanmak istemez.

Yeni bir yere taşınmak zorunda kaldıkları zaman yeni evlerinin bahçesindeki şeker portakalı fidanıyla arkadaş olur ve ona Minguinho adını verir. Her gün onunla konuşur ve gün içinde yaptıklarını anlatır. Yeri gelir onunla oyunlar oynar hayal gücü sayesinde. 

Yılbaşında kendisine hediye alamayan babasını kırdığını düşünüp onun gönlünü almak için para kazanmak için yollara düşer, ayakkabı boyar. Her gün okula giderken gördüğü güzel arabanın sahibini uzaktan görüp hiç sevmese de onunla en yakın arkadaş olurlar zamanla. Onun öz babası olmasını bile ister! Evde o kadar çok dayak yiyordur ki dışarda gördüğü azıcık ilgi bile hoşuna gidecek durumdaydı. En sevdiği arkadaşı zeytin fidanı ve lüks arabanın sahibi idi ve zengin adam kazada öldü. Bu haberi alan Zeze o kadar üzüldü ve içine kapandı ki. Onun için tek şeker portakalı kaldı. Zamanla babası para kazansa ve Zeze'ye hediyeler alsa da Zeze büyüdü, hayal gücünü geride bıraktı. Çocukluğu içinde öldürmüştü.

Evde ilgi görmeden, kendi hayal gücü ile kendisini mutlu etmeyi öğrenen Zeze o kadar zeki bir çocuk ki, kendisine arkadaş edindiği insanın ölümünden sonra o küçük kalbi ile ölüm ve ölümün hissettirdiklerini öğrenip bunun acısını bir büyükten daha net anlatıyor. Hem tatlı hem hüzünlü onun hikayesi. Ah Zeze! 

''Onu düşünmekten kendimi alamıyorum, şimdi acının ne olduğunu gerçekten biliyordum. Ayağını bir cam parçasıyla kesmek ve eczanede dikiş attırmak değildi bu. Acı, insanın birlikte ölmesi gereken şeydi. Kollarda, başta en ufak güç bırakmayan, yastıkta kafayı bir yandan öbür yana çevirme cesaretini bile yok eden şeydi.''

Zeze.


Sağlıkla..


  • Share:

You Might Also Like

6 yorum