Ben yaptım çok sevdim siz de yapın demeye geldim :)

Mutfağa çok vakit ayıramıyorum normalde fakat bir şey yapacaksam da değişik olsun istiyorum. Geçen yine ne yapsam hem pratik hem leziz diye gezinirken  gördüm fincanda Sufle tarifini. Tarifi gramaj olarak vermiş ama ben yaklaşık göz kararı yaptığım halinden bahsetmek istedim püf noktalarla birlikte.

Şimdi öncelikle malzemeler :)
*3-4 fincan veya varsa sufle tabağı
*Bir buçuk yemek kaşığı kadar tereyağ
*Bir yemek kaşığı kakao
*Bir yemek kaşığı un
*2 buçuk yemek kaşığı toz şeker
*40gr bitter çikolata
*2 yumurta
*Bir çimdik :) tuz
*Bir çay bardağı süt

Ek olarak tabiki bir de geniş ve kapaklı tencere.

Eveeet uzun gibi görünse de basit ve pratik bir tatlı gerçekten.
Öncelikle tereyağını bir çay bardağı süte ekleyip ocakta eritip normal boyutta bir kaba aldıktan sonra içine çikolata ve kakaoyu ekleyip eriterek karıştırıyoruz.

 *Sütlü çikolatayla da denedim ama o zaman kıvamı değişiyor ve tatlı fincandan çıkmıyor. Bu yüzden bitter :)

Karışımı kenara bırakıp başka kaba geçiyoruz. İki yumurtanın - akına- azıcık tuz ve şekeri ekleyip mikser mümkünse yoksa da sorun değil hızlıca kıvam alana kadar çırpıyoruz. Ama kıvam almış olmasına yani koyulaşmasına özen gösterin.

Sonra kenara bıraktığımız çikolatalı kaba yumurtanın sarılarını ve unu ekleyip karıştırıyoruz. Ve bu karışıma şekerli karışımdan azar azar ekleyerek karıştırıyoruz. Yani ne demek istedim :) Bir kaşık şekerli karışımdan alıp çikolataya ekleyip karıştırıp bir kaşık daha sonra ekliyoruz. Bir anda hepsini karıştırmak yok. Özellikle un mutlaka iyi karışmış olsun. Sonra kaplara pay edip dibine azıcık su eklediğimiz tencere veya tavaya diziyoruz. Azıcık sudan kasıtta bir buçuk cm civarı.

Ocağı orta ateşte yakıp bir örtüyle sardığımuz kapağı kapatıyoruz. Bu şekilde su damlacıkları da tatlımıza damlamamış oluyor.

Ortalama 5-6 dakika da işlem bitmiş oluyor. He çok cıvık seven erken indirsin koyu seven 7 dakikaya kadar beklesin. Arada kapağı açıp kontrol etmekte hiç sakınca yok. Zevkinize kalmış gerisi.

Afiyet olsun :) Benim yaptıklarımı da aşağı bırakıyorum :)

Hani bir söz var ya yarın ölecekmiş gibi yaşa... İnsan her an ölümü düşünemiyor tabiki ama arada bir de olsa aklına getirince 'ölüm diye bir gerçek var' deyip günlük sıkıntıların aslında çok da büyütülecek olmadığını anlıyor. Haksız mıyım ?

Sorum biraz değişik mi oldu ne :) Normal derken elbet içerik aynı yöntem farklı :)

Geçenlerde aklıma geldi. İşe giderken serviste kitap okuyorum, bazen arkadaşlar buna müsaade etmiyor ne yazık ki. Bundan şikayetlenirken neden telefonuma kitap okuma uygulaması indirip telefondan okumadığımı sordu bir iş arkadaşım. Neymiş o zaman telefonda işim var diye rahatsız edilmezmişim. Kitap okumak ne ki diye düşündüm o an. Tartışmadım illaki tercih meselesi ama bunu düşünen çoğunluk mu merak ediyorum ?

Ben kitaba dokunmadan tadını alamayanlardanım. O kitap kokusu gelecek bana! Ayraç kullanacağım mesela. Tadı orada değil mi ya ? Telefon zaten günlük hayatta hepimizi agresifleştirmiyor mu ? Sadece ben mi agresif oluyorum telefona çok baktığım zaman ? E bu ayrı diyeceksiniz belki. Neden farklı ? Radyasyon alıyoruz az veya çok, ışığı dersek gözlere zarar, ekran kitaba oranla küçük, kitap kokusu yok!

 Bunları düşünürken twitter da da bu konuda bir tweet gördüm. Bir blogger sormuş 'neden e kitap indirmiyorsunuz ?' diye. Açtım baktım. Yorum yapmadan araştırıyorum yani, belki fikrim değişir diye. Yok bana göre değil, telefona indiği an rahat ulaşılabilir olması önemini yitiriyor sanki kitabın. Altını çizeceğim, paylaşımlık yerlerin fotoğrafını çekeceğim belki, kenarını kıvıracağım sonra ayracımı hatırlayacağım, bir sevdiğim sayfaya tekrar döneceğim. Telefonla çoğu şeye zaten kolayca ulaşabiliyoruz, önemli olan sanal ortamı bir kenara bırakıp kendimizle kalabilmek değil mi kitap okurken ? Kitabı oradan oku, iletişimi oradan sağla, paylaşımlar da telefondan. E ne zaman düşecek elimizden ? Günde en az bir saat kenara bırakın telefonları dedikçe nasıl daha çok faydalanırızın peşinde olmaya gerek var mı ? Geçerli sebepleri olanlar vardır, sevenler vardır tenzih ediyorum. Benim tercihim kitap okumanın özelliğini kaybetmemekten yana. Bunları demişken bir kitap alıntısı fotoğrafı da buraya bırakıyorum :)

                                                       Canan TAN- Başı Bozuk Sevdalar
             
Herkes böyle düşünecek diye bir şey elbette yok ama ne bileyim ya telefondan kitap okumayı sevmek de değişik :) Yok değil gayet ciddiyetle telefondan kitap okuyan hatrı sayılır tanıdıklarım var. Ama ben okur muyum ? En azından şimdilik cevabım hayır! Mümkün olduğunca elimde olacak o kitap :)

Ya sizce ?