Okudum: İyileştiren Sınırlar
En son okuduğumla geldim bu sefer.
Son zamanlarda çok sorguluyordum çevremi, kendimi, yaşananları, yaşanacakları, yaşanmayanları.
Tam da bu sırada yeni kitaba başladım ve sırada olan 'iyileştiren sınırlar' vardı. Arasam bulamazdım, bazı şeyler her zaman olması gerektiği gibi oluyor. Senin hiç bir şey yapmana gerek yok. Olması gereken, olması gerektiği zamanda sen o sırada ne yapıyor olursan ol seni buluyor. Bir kitaptan geldiğim noktaya bakın, demek başka şeyler olsa ooo neler yazacağım.
Neyse kitaba dönecek olursak; sınırlarımızı küçük yaşta çizmeye başladığımızdan bahsediyor. Hem çocuk yetiştirirken ki yaklaşımların öneminden hem arkadaş ortamındaki alışkanlıklarımızdan. Sınır çizmediğimiz zamanki içsel sıkıntılarımızın bizden kaynaklı olduğunu, hayır demenin kıymetini açık, anlaşılır şekilde anlatmış. Hayır demenin alışkanlıktan veya korkudan da olabildiğini eklemiş. Aslında sınır çizmedikçe çevremizi düşünürken kendimizi hiç düşünmüyoruz. Oysa herkesten önce düşünmemiz gereken tam olarak kendimiziz.
Kitabı okurken yaşadığım dönemden dolayı hep kafamı sallayarak katıldım. Hak vererek okudum. Bildiğimiz halde uygulamıyor olmamız ne üzücü aslında. Şöyle ki kitaptaki her bilgiyi eminim hepiniz biliyorsunuz, nasıl davranılmalı nasıl sınır çizilmeli nasıl kendimize öncelik verilmeli. Ama neden ? Neden uygularken zor geliyor. Aman kırmayım ? Kırıyorlarken iyi ama...Kırılıyorken iyi mi mesela ? Üzülürken, güne hiç bir şey olmamış gibi devam etmeye çalışırken iyi mi mesela ? Senin istediklerine -hayır dendiğinde, beklentilerin önemsenmediğinde ve sırf üzülürken bile üzüntün küçümsendiğinde iyi mi gerçekten ? Kimse için yaşananlar önemli değilken ne demek sınır koyamamak. Evet ben de kolay sınır koyabilen biri değilim ve evet tüm bu sinirim tüm bu sorularım aslında kendime. İyi miydi seni üzüp hayatlarına devam ettiklerinde senin onu belli etmeden sorumluluklarını yerine getirmeye çalışman. Hayır. Cevaplarım; hayır iyi değildi. Kolay hiç değildi.
Bazı yaşananlar asla kolay olmuyor zaten. Herkesin yükü kendisine ağır. Size basit ve önemsiz gelen konular karşınızdaki için çok ağır olabiliyor ve siz bunun farkında bile olamayabiliyorsunuz. İşte bu yüzden işte tam da bu yüzden herkes kendisini korumalı. Kitap bunları böyle duygusal anlatmıyor araya ben girmiş oldum.
Kitap gayet açık, anlaşılır bir dil ile sınır nedir nasıl sınır konulmalıdır'ı anlatıyor. İyi gelir, okuyun derim.
Neyse her kitaba bu kadar yüklenmiyorum bu biraz beklenmedik zamanda geldi, kendisi düşünsün. yapacak bir şey yok, üzerine konuşuluyor olması bence güzel. Kitabın yerine de kendini koymazsın be kızım. Başkalarının yerine düşünmeyi bırakmaya niyet ediyorum bu yazımla.
O zaman,
Sağlıkla...
1 yorum
yaniii tavsiye ediyon muuu :)
YanıtlaSil