Sonra bir telefon alıyorsun ve aynı odayı hatta bazen aynı yatağı paylaştığın, beraber ağlayıp beraber kahkahalar attığın, bazen beraber aç kaldığın insanın sesini duyamayacağını öğreniyorsun. Hem de birden! İşte o an başlıyor pişmanlıklar, burukluklar, keşke'ler, sorgulamalar... Ölüm herkese hak. Yaş, boy, cinsiyet ayırt etmeden... Sadece insan üzülüyor. Gencecik arkadaşımı kaybetmişiz ve ben aylar sonra bir telefonla 'olmuş mu öyle bir şey?' diye öğreniyorum....
Ya ben nasıl suçlu hissediyorum şu satırları yazarkennnn. Ama yıllık izindeydim ve internetsiz olmam geçerli bir sebep sayılır bence. Neyse tabi ki çeşitli paylaşımlarım olacak bu konuda. Ama bugün olamayabilir. Canım sıkkın çünkü! İnsanların size ve düşüncelerinize saygı duymaması nasıl değersiz hissettirici bir durumdur değil mi ? Bu aralar sanki etrafımda olan şeylerle hiç bir ilgim yokmuş gibi sanki fikrimin olmasının da bir...