Ölüm Diye Bir Şey Var : Canım Arkadaşım

By Mavinindenizi - Temmuz 21, 2017

Sonra bir telefon alıyorsun ve aynı odayı hatta bazen aynı yatağı paylaştığın, beraber ağlayıp beraber kahkahalar attığın, bazen beraber aç kaldığın insanın sesini duyamayacağını öğreniyorsun. Hem de birden!

İşte o an başlıyor pişmanlıklar, burukluklar, keşke'ler, sorgulamalar...



Ölüm herkese hak. Yaş, boy, cinsiyet ayırt etmeden... Sadece insan üzülüyor.

Gencecik arkadaşımı kaybetmişiz ve ben aylar sonra bir telefonla 'olmuş mu öyle bir şey?' diye öğreniyorum. Bazen hayat koşturmaları sevdiklerimize zaman ayırmadığımızı bile unutturuyor. Herkes kendine göre yaşamaya devam ederken zaman nasıl geçiyor bir diğerimiz ne yapıyor bilmiyoruz. Bazen onların mutlu olduğunu, nefes aldığını bilerek içimiz rahat kendi koşturmalarımızda boğuluyoruz. Sonra nefes almadıklarını duyduğumuzda bir burukluk, bir düğüm ve koca bir boşluk.

Canım Süm!

Yaklaşık iki yıl aynı odayı paylaştık üç kişi. Dört kişilik odada üç kişiydik biz. Dördüncü bazen yoktu bazen değişti ama biz hep vardık. Bazen hastalandık birbirimize baktık, bazen kıyafetlerimize karıştık, bazen parasız kaldık, bazen paramızı pazarda harcadık, bazen kendimize dizi edindik bazen gizli gizli gezmeler yaptık. Yeri geldi kavga ettik kızdık kırdık, yeri geldi kahkahalarla sarıldık 'gel buraya' diyerekten.

Ben onları mezun ettim, onlar mezuniyetimde fotoğrafıma yorum yaptılar. Kızdım ama küsmedim. Küsülmedi onlara hiç!

İkisi ikinci öğretim olduğu için geç saate kadar beni uyutmayıp kahvaltıları hazırladılar, ben markete giden kız çocuğu oldum. Bir de bulaşıklar bana kalırdı tabii! Süm değişik soslu makarna yapar, su yoksa çikolata ye der gecenin üçünde yurtta yana yana su ararız, Emine kısır yapar sulu yemek yapar onları yedirmeden uyutmaz bizi. Birimizin canı sıkkınsa diğerlerimiz toplanır üzülürüz. Birbirimizin eşyalarını kimin olduğunu karıştıracak kadar sahiplenir bir de karıştırırız. Dolu dolu oda arkadaşlığı yaşayınca kardeş gibi benimsiyor insan birbirini. Yani biz öyle güzel benimsedik birbirimizi!

'Ne güzel şeysin yaşın 19' ile kutladığın 19. yaşım...
Emine'ye gelen telefonu açıp, mutfağa telefonu götürürken 'seyirt'i seyit anlayıp 'seyit kim ya' diye tribe girmen

Çok şükür sizler gibi güzel dostlarım olduğu için. Çok şükür beraber biriktirdiğimiz güzel anılar için!

Sonra mezun oluyoruz ve hayat koşturması. Süm ikinci bir üniversite okuyup ATT oluyor ve tekrar Konya'ya okuduğumuz şehre atanıyor. Canım Süm... O arada Emine evleniyor benim başka telaşlarım derken haberleşmiyoruz. Ben bir kaç haftadır Süm'ü aramaya niyetleniyorum Emine rüyasında üçümüzü görüp bir araştırıyor ki... Ağlayarak arıyor beni: 'Süm' diyor...

Gencecik dostumuz, odamızın cimcimesi trafik kazasında hayatını kaybetmiş.

Canım Süm...

Size hep en çok beni seveceksiniz dedim. Sizi çok seviyorum.

Mekanın cennet olsun canım arkadaşım. Seni çok seviyorum. Seni çok seviyoruz!

Sen o güzel enerjinle, o güzel gülüşün, heyecanlı ve hızlı konuşmalarınla hep bizimle olacaksın. İnsan inanamıyor. Hayat, kader... Allahım ailene, sevenlerine sabır versin inşallah.

Oda üyelerimiz;

Nazlı Emoş- Cimcime Süm-Melecik Öz

İyiki benim dostlarım, en güzel yıllarımsınız.




  • Share:

You Might Also Like

0 yorum