Okudum: Kendin Olmanın Dayanılmaz Hafifliği

By Mavinindenizi - Ocak 17, 2023

Ferhat Jak İçöz

9. Baskı

Uzun aradan sonra -ki çok da uzun değil sanırım- çok iyi geldi. Kişisel gelişim kitaplarını okumayı seviyorum. Ama böyle ağır ağır psikoloji kokan, terimlerin sık kullanıldığı kitaplardan bahsetmiyorum. Onları okumakta zorlanıyorum, anlamaya öğrenmeye çalışırken konudan, anlatılmaya çalışılan konudan uzaklaşıyorum. Daha romanlaştırılmış veya daha basite indirgenerek örneklerle anlatılmış olanı okumayı daha çok seviyorum.

Bu kitap da basite indirgenerek varoluşçuluk felsefesi üzerine kısa kısa konular ele alınarak anlatılmış. Açık, anlaşılır, sade bir dille yazılmış. Su gibi aktı gitti kitap. Bazı noktaları özellikle çok iyi geldi. Mesela kaygı üzerine; kaygı ömür boyu sürer kaygı ile yaşamayı öğrenin demiş. Kaygı biterse ömür bitmiş demektir diye anlatıyor. Zamanımızın çoğu stresli geçtiği için bu kısım özellikle dikkatimi çekti. Okuduğum kitapların konusunun içeriğinden çok bahsetmem aslında ama örnek vermek istedim ki benim gibi keyifle okuyan, faydalanmak isteyen olursa bu kitabı okusun isterim.

Mesela; bir düşünürün dünyaya fırlatıldık ve dünyadan fırlatılacağız dediğini anlatmış, çok dikkatimi çekti. Yalnız geldik, yalnız gideceğiz. Çok detayını bilmiyorum ama bu kadarı bana mantıklı geldi açıkçası. Şimdi düşünür çok uç fikirler söylediyse yanlış bir fikre kapılmayım :)

 Stres, aşk, kendin olabilmek, kaygı, mutluluk üzerine kısa kısa açıklamalarda ve önerilerde bulunulmul bir kitap. Kendimizde acaba dediğimiz konular varsa -ki vardır, fayda sağlayacağını düşünüyorum. Severseniz böyle kitapları, sakin sakin okunabilir. Tavsiye ederim.

Stres demişken; dedim değil mi ? Herkes her geçen gün daha da stresli hale gelmiyor mu sizce de ? Herkes değil hepimiz desem daha doğru olur. Daha bugün eve gelirken otobüste herkes herkese bağırdı. Neymiş çocuk telefonunun sesini kısacakmış, akşama kadar dinlediği ses yetmiyor muymuş ? Hadi bu kadarını söyledin de 'Annesi babası uyarmazsa böyle olur' cümlesine gerçekten gerek var mıydı ? Neyi kimi neden bu kadar kolay eleştirmeyi kendinde hak buldun mesela ? Sen kim olarak bu cümleyi, hangi cesaretle sesli söyleyebildin ve bir de haklı bir duruşla. İnanılmaz bir özgüven! Hayret ettim. Ablacığım çocuk çizgi film izliyor, ne isterdin mesela ağlasın mı bağırarak ? Daha çok hoşuna gider mi ? Öteki de liseli gence taktı; neden ? Telefonunla oynama zaten yer yok diyor. Telefon kadar yer mi lazımdı, anlayamadım. Aslında ne kadar küçük detaylar anlatmak istediğim, bu küçük küçük konulardan birbirimize bağırmaya başladık. Bence en kötüsü kendimizde her şeyi söyleme hakkını görüyoruz, korkunç.

Bu ve bu gibi şeyleri hemen hemen her gün yaşıyorum, görüyorum. Alakalı alakasız herkes birbirine bir yerlerden laf söylüyor. Çünkü hayatımız çok çok stresli. her geçen gün artan bir stres. Yaşadığımız yerin de çok katkısı var bu strese. İnsanların stres atacak yeri olmayınca ne olacak ? Dolup dolup olur olmaz yerlerde taşmalara sebep oluyor. Gün geçtikçe zorlaşıyor her şey hepimiz için! Çok üzücü...

Nerden nereye geldim akşam akşam :) E dolduysam demek.

Kitap güzel arkadaşlar.


Sağlıkla...



  • Share:

You Might Also Like

26 yorum

  1. Kişisel gelişim kitapları iyi geliyor ara ara bakarım ben de... Toplumsal olarak saygı duymayı öğrenmemiz gerek. Herkes bir diğerini düzeltmeye! çabalarken kendilerine bakacak zamanları olmuyor. Sonra kavga gürültü bitmiyor.... Sorsan herkes ben haklıyım der

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında bir diğerini değil de kendimizi düzeltsek, kendi özel alanımızdan çıkmasak belki de daha yaşanılabilir olacak hayat :)

      Sil
    2. Haklisiniz. Bu nedenle düzeltme kelimesinin yanına ünlem koydum. Sanki haddimizeymis gibi ayaküstü milletin özel hayatlarına dalıp sonra bir de iyi birşey yapmış gibi üste çıkmaya çalışıyoruz. Oysa kendimizi düzeltip başkaları ile yardımlaşsak sorun çözülür. Saygı ve yardımlaşma bir çok sorunumuzu çözer.

      Sil
  2. Size katılıyorum. Stresimizi yönetemiyoruz. Beden yorgun değilse bile ruh yorgun olduğunda en ufak bir kıvılcımda parlıyoruz. Özellikle yaşam kavgasında öfke kontrolü yönetimi hiç kalmadı.
    Kitapları hep kendi tarzıma göre alırım. Fakat önerdiğiniz bu kitabı evimize alacağım. Bizim evdekiler de okusun. :)
    Beyninize sağlık olsun. Güzel bir paylaşım olmuş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok incesiniz Nazlı hanım teşekkür ederim :)
      Öfke kontrolü, bütün mesele bu sanırım. Ama bunu çözenedikten sonra ne anlamı var değil mi :) Teşekkürler yorumunuz için.

      Sil
  3. kendimizi avutmayı beceremediğimiz sürece sıkıntı artıyor. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kendimizi mi avutmalıyız kendimize mi dönmeliyiz dersiniz :)

      Sil
  4. Kişisel gelişim kitaplarını sevmem genel olarak. İnsanı gerektiğinden fazla havaya sokuyorlar. Fakat psikolojik ve felsefe kitaplarını severim. Verdiğiniz örnekler son derece vahim. Küçük şeylere tahammül edemeyen kişilerin ruhsal problem yaşadığına inanıyorum. Evet, herkes birbirine saygılı olmalı fakat her şeyi sorun haline getirmenin ne anlamı var? Toplumda eğitimsizlik cehaleti, adaletsizlik insanların birbirlerine karşı güven duymasını, sevgi ve saygısını yitirmesini getirdi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kişisel gelişim kitaplarının aşırı aşırı bilgi yükleyenlerini ben de sevmiyorum Ama bu pek öyle gelmedi ban :) Eğitimsizlik mi bencillik mi ? Kendimizi önemseyelim konusunu mu yanlış anladık, yanlış mı yönlendiriliyoruz bilmiyorum ama bir şeylerin ters gittiği kesin.

      Sil
  5. öfkenin insanı yönetmesi fena... hayatın zorlukları insanın baş etme becerilerini geliştireceğine sanki daha da yok ediyor... bazen bu tarz kitaplar iyi bir farkındalık yaratıyor, okunmalı:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet başkalarına kızarken kendimizi anlamamız için yönlendirici :) Öfke olmuşuz meğer :) Teşekkür ederim yorumunuz için.

      Sil
  6. Yönetilemeyen kaygılar birikme yapıp olmadık yerlerde patlama yapıyor demek ki. Otobüs örnekleri güzeldi. Gün geçmiyor ki herhangi bir şeyi kafaya takmayalım kaygılanmayalım. Bu duygu bir ömür boyu hep var hakikaten.
    Yarım bıraktığım kişisel gelişim tarzında kitaplarım var ama Kendin Olmanın Dayanılmaz Hafifliği kısa akıcı bölümlerinin varlığıyla okunası göründü gözüme, paylaştığınız için çok teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yönetilemeyen kaygılar... Kaygılarımızı yönetmemiz için muhtemelen kendi adımlarımızı atmamız gerekiyor. Eğer seviyorsanız okumanızı çok isterim :)

      Sil
  7. hımm bu kitapları severim şimdi bunu okumadan bile sevdim tenk yuuu :)

    YanıtlaSil
  8. Çok şık ve zarif bir blog! Aynı zamanda eğitici ve öğretici. Takibe aldım sizi. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne kadar incesiniz! Gülümsettiniz teşekkür ederim mutlu oldum, Sizi takip etmeye tabi ki başlamıştım, tariflerinizi merakla takipte olacağım. Teşekkür ederim.

      Sil
  9. Birkaç kez denk gelmiştim bu kitaba, anlatım için teşekkürler:)

    YanıtlaSil
  10. Ben de bu ara Irwin Yalom kitaplarına başladım. Varoluşçuluk ilgimi çeken bir konu 🙂

    YanıtlaSil
  11. Teşekkürler, okumak istediğim bir kitaptı, hatırlamış oldum.

    YanıtlaSil
  12. Sanırım bu bağlamda okuduğum son kitap Pembe Fili Düşünme idi ki ne kadar kişissel gelişim kitabıydı o da tartışılır ama. :D

    YanıtlaSil
  13. Herkes sinirli stresli gerçekten. Bir de uzmanları okuyup dinlediğimizde biz böyle yetiştik de ne oldu derler. Dışarıda insanların kaçı normal ki. Sanki hiç sorun yok gibi davranıyorlar.

    YanıtlaSil
  14. Kitap dikkatimi çekti hemen fotoyu kaydettim sahafıma gönderdim alacağım, sağolun tanıtım için...

    YanıtlaSil
  15. Bu tarz kitapları okumayı çok seviyorum, güzel tanıtım olmus, sonraki alışverişte almayı düşünüyorum teşekkürler

    YanıtlaSil